Soba ile ısınmanın dayanılmaz ağırlığı
Dağ evinde yaşamak isteyen insanların muhtemelen büyük bir kısmı soba ateşinde doya doya ısınmanın, ateşin başında şaraplarını içip kitaplarını okumanın, akşamları sobanın üzerinde demlenen çay ile huzurlu bir gece geçirmenin, saatlerce camlı sobalarından ateşi seyretmenin ve sayamadığımız bir sürü ideal dağ evi hayatı aktivitesinin hayali ile yanıp tutuşuyordur.
Yapılması oldukça basit görünen bu hayaller gerçekten de göründüğü kadar basit mi ?
Bazı insanların hayalini kurduğu bu “romantik” ısınma biçimi bir nesilde neden terk edildi? Bireysel olarak bakarsak bir çok farklı nedeni olabilir ancak herhâlde ana neden konfor arzusu alacaktır.
“Sefa” yı seviyoruz ancak “Cefa”dan nefret ediyoruz.
Soba ateşinin sefası bir çoğumuzun hayallerini süslüyor peki ya cefası ?
30 yıl önce herkesin evinde olduğu için sefasını sürebileceği sobalar cefaları yüzünden terk edildi şimdi cefasını hiç çekmemiş bir nesil tarafından sefasının hayali kuruluyor.
Sobanın sefasını nasıl sürmek istediğini herkes kendine göre hayal edebilir ama biz birde şu sobanın cefa olayına bakalım.
* Her gün sobaya odun getirilecek.
* Her sabah soba temizlenecek ve yakılacak.
* Birkaç saat aralıkla sobaya odun atılacak.
* Rüzgarlı havalarda ara ara soba tütecek.
* Yılda bir kaç kez bacalar temizlenecek.
* Sobanın yanı sıcacık olacak ama uzaklaştıkça ısı hep düşecek.
* Soba yanmayan odalar ve WC buz gibi olacak 😁
* Geceleri sobaya odun atılmadığı için uyandığında ev soğuk olacak.
Ama size İyi bir haberimiz var, peletli sobalar çıktığı için bu cefalar olmadan rahatça sefa sürebileceğiz 😁